OKAN
HOCAMIZA...
Prof. Dr. Okan Tekeli 1943 yılında Alaşehir’de doğdu. İlk öğrenimini
memleketi Adana’da tamamladı. 1962 yılında İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nden
mezun olduktan sonra 1963-1972 yılları arasında Jeoloji Lisans, Yüksek
lisans ve Doktora öğrenimini Avusturya Graz Üniversitesi’nde tamamladı.
1973-1988 yılları arasında Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü’nde araştırmacı
ve proje yürütücüsü
olarak görev yaptı. Bu dönemde, Türkiye’nin 1/100.000 ölçekli jeoloji
haritalarının basıma hazırlanmasına önayak oldu. Yine aynı dönemde
çalışma arkadaşları ile birlikte Temel Jeolojik Araştırma projelerinin
bilimsel örgütlenme esasları ve yöntemleri ile ilgili çalışmalar yaptı
ve bunların hayata geçirilmesi konusunda kendi uygulamaları ile çok
başarılı bir örnek oldu. Ayrıca yaptığı çalışmalarda, Torosların jeolojisinin
ulusal ve uluslararası platformda tartışmaya açılması, Türkiye Jeoloji
Kurumu Dergisi’nin üstün seviyeli bir dergi olarak yayınlanması için
üstün gayret sarfetti. Edindiği engin bilgi ve tecrübeyi önce Hacettepe
Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde Türkiye Jeolojisi konusunda
verdiği derslerle, 1988’den sonra tam zamanlı olarak Ankara Üniversitesi
Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde verdiği çeşitli derslerle yeni jeoloji
mühendisi adaylarına aktardı. Bu görevi sırasında yetiştirdiği çok
sayıda öğrencisine bilimsel araştırma ilkeleri ve etik konusunda örnek
ve yol gösterici oldu.
1992-2000
yıllarında, TÜBİTAK’ın yer bilimleri ile ilgili seksiyonundaki yöneticiliği
ve üyeliği sırasında ülkemizde yer bilimleri araştırmalarının yönlendirilmesi
ve ülke içinde ve uluslararası platformda layık olduğu konuma ulaşması
için mücadele etti. TÜBİTAK Doğa Yerbilimleri Dergisi’ndeki editörlük
görevi boyunca aynı amacın gereğini tavizsiz olarak yerine getirdi.
Okan Tekeli, beyefendilik, dürüstlük ve liderlik vasıflarını bütünleştirebilmiş
örnek bir kişilik yapısına sahipti. Her zaman üstün görev bilinci
ile davrandı. Kişisel kariyer peşinde koşmadı, hatta bu yolda önüne
gelen pek çok fırsatı meslek sevgisi uğruna bir kenara itti. Doğru
olduğuna ince ince düşünüp karar kıldığı hiçbir şeyden ne pahasına
olursa olsun geri dönmedi. Her zaman prensiplerinin sahibi oldu.
Meslek hayatında ilkelerine katı olarak bağlı ve çok ciddi idi ama
özel hayatında belki sadece ailesine, yakın dostlarına ve sevdiği
öğrencilerine açabildiği sıcacık ve kocaman bir kalbi vardı. Bu özel
insanın erken kaybı mesleğimiz ve onu tanıyan herkes için yeri doldurulamayacak
bir boşluk bıraktı.
Yapmak istediklerin ve yapabildiklerin için sana şükranlar OKAN TEKELİ...
* Prof. Dr. Cemal Göncüoğlu ve Dr. Veysel Işık'ın yazılarından derlenmiştir.
|